16 Aralık 2016 Cuma



ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ





                             Merhabalar :) Öncelikle diğer yazılarıma istinaden subjektif yaklaşacağım bir yazı olacağından ötürü sürçü lisan edebilirim, affola.
                             Bugün ki konu Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi, yani tamamen bilinçsiz geldiğim şu an da eğitimimi sürdürdüğüm can fakültem :) Bilinçsiz dedim çünkü yazarken tercihleri doldurmak için doldurduğum bir fakülteydi. İyi ki tercihlerim arasına koymuş muyum? Evet iyi ki koymuşum, Çünkü belki de iyi ki dediğim en iyi yönü, hocalarımız. Eğer ki iyi bir İletişim Fakültesinde okumak istiyorsanız, kaliteli eğitim almak istiyorsanız karşınıza çıkabilecek en kaliteli, en mükemmel hocalara sahip olabileceğiniz yer tam da burada. Sıcak, samimi, görüşlerinizi rahatlıkla söyleyip tartışabileceğiniz, akademik kariyerlerinde yeterince yetkinleşmiş, yeri geldiğinde dertlerinizi paylaşabileceğiniz mükemmel hocalara sahibiz.
                            Fakültemizin konumuna gelince tam benlik diyebileceğim ve benim gibi olanlar için yine muntazam bir yer; iç içe geçmiş binalardan arınmış, sessiz sakin, yeşillikler içerisinde, kalabalıktan uzak bir alandadır.
                            Öğrencilerine kariyerlerinde küçük de olsa ilk adımlarını atmalarını sağlayacak, Dükkan, Evreka (Reklam Atölyesi), Kampüs Gazete ve Haber merkezi... gibi imkanlar sunulmuştur. Bu imkanlarla yarışmalara katılıp, ödelleri kapıp gelen bir öğrenci potansiyeli oluşturulmuştur. Fakültemizi tercih etmeniz için, güzel bir gelecek için bir diğer en önemli nedendir bu bence.

                         
                           Ayrıca gerek iletişim alanında gerekse farklı alanlarda ustalaşmış, üstat diyebileceğimiz, hatta dilerseniz faydalanabileceğiniz pek çok konuğu ağırladığımız, yukarıda görmüş olduğunuz konferans salonuna da sahibiz. Memnun kalacağınız yönlerinden biri de kendi konferans salonuna sahip olan fakültemizin bu yönünü de söylemeden geçmek istemedim.
                         Hayallerinizi rahatlıkla gerçekleştirmek için imkanları son derece iyi olan bir fakültede okumak istiyorsanız fakültemizi tercihleriniz arasına eklemelisiniz. :)

14 Aralık 2016 Çarşamba



HATIROĞLU CAMİİ




                       Kayseri'nin Melikgazi ilçesi Hacı Mansur Mahallesi Katıroğlu Sokağında bulunan cami Selçuklulara aittir. Ahmed Nazif Efendi'ye göre şu anda caminin yerinde bulunan ilk eser 1271 yılında Hatıroğlu Eşref  Bey tarafından yaptırılmıştır. Hatıroğlu Eşref Bey Selçuklu emirlerindendir.
                       İlk inşa edildiği tarihten bu yana ilk inşasından eser yoktur. Bu cami yerine yapılan eser, muhtemelen 16. yüzyılda yapılmış olan klasik dönem Osmanlı mimarisidir. Osmanlı dönemi eserlerinin genelinde olan son cemaat yeri Hatıroğlu Camiinde de bulunmaktadır. 1835 yılında yaşanan büyük depremle caminin minaresi büyük zarar görerek yıkılmıştır. 1866 yılında ise tekrar onarılmıştır.

12 Aralık 2016 Pazartesi


BATTAL GAZİ CAMİİ




                    Battal Gazi Camiin inşa tarihi net olarak bilinmemekle beraber Kayseri'nin en eski mescidi olarak bilinmektedir. Adını İslam kahramanı Battal Gazi'den almıştır.
                    Dış duvarları kesme taşlardan yapılmıştır. Daha çok tek bir tonoza benzeyen iç örtü sistemi ana mekanı destekleyen iki büyük ayağa dayanmaktadır. Bu ayakların araları, ortada geniş, kenarlarda dar birer yuvarlak kemerlerle bağlanmıştır. Aksi istikamette de iki yanda ikişer kemer bulunur. Doğu cephesinde mihraba yakın bir pencere bulunur. Batı cephesinde kapatılmış bir kapı yer almaktadır. Mihrap, caminin zemininden bir basamak yüksekte olduğu için, bu eserin bazilikadan camiye dönüştüğü düşünülmektedir. 

10 Aralık 2016 Cumartesi



ŞEYH CAMİİ




                       Şıh Cami olarak da bilinen Şeyh Cami Melikgazi ilçesi Cumhuriyet Mahallesinde'dir. Mutasavvıf Şeyh İbrahim Tennuri'nin adına yaptırılmıştır. 
                       Caminin banisi ve yapılış tarihi hakkında değişik görüşler vardır. M.1473 yılında veya M.1576 yılında yaptırıldığı ileri sürülmektedir. 
                       Cami 10.70x10,20 m boyutlarında ve kare planda yapılmıştır. Duvarlar kısmı olarak moloz, kısmı olarak kesme taşlardandır. Batısında türbeye geçiş de sağlayan (2,19x4,10 cm) ölçüsünde bir eyvan vardır. Camiin kuzeyinde ise enine genişlemiş bir son cemaat mahalli bulunmaktadır.  

8 Aralık 2016 Perşembe


CINCIKLI (ÇİĞDELİZADE) CAMİİ


                  Çiğdelizade Hacı Ahmet Ağa tarafından 1664 yılında yapılmıştır. Kayseri Cumhuriyet Mahallesi Tennuri Sokakta bulunmaktadır. Hacı Ahmet Ağa'nın kızı Ayşe Hanım 1715 yılında camiyi tamir ettirmiştir. Cami bundan değişik zamanlarda onarılmıştır.
                  Caminin giriş kapısı üzerinde 1921 tarihli dört satırlı bir kitabesi bulunmaktadır. Kitabeye göre camiyi İmamzade Reşid Bey'in eşi Seyyide Hanım, Yedekçizadelerden Hacı Mehmed ve Hüseyin Beyler 1921 yılında onarmışlardır. Yakın zamanlarındaki bilindik onarımı ise Kayserili hayırsever H.İbrahim Karartaş tarafından 1985 yılında yaptırılmıştır. 
                  Mihrabındaki çini tabaklardan dolayı Cıncıklı diye bilinir. 

6 Aralık 2016 Salı


HAN CAMİİ




                    Selçuklular döneminde inşa edilen Han Cami, Selçukluların han planları ile örtüşmesinden dolayı cami değil daha çok han olarak düşünülmesinde etkendir. 13. yüzyılda inşa edilen Han Cami Kayseri il merkezi Burhanettin Bulvarı üzerinde yer almaktadır.
                   Kitabesi bulunmamakla beraber hanın ne zaman yapıldığı ve ne zaman handan camiye dönüştürüldüğü hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır. Cami ile ilgili kayıtlar 1856-1896 yılında geçirdiği onarımlarla ilgilidir.
               

                              Mimari Yapısı

                    Kıble tarafında dört ayak üstünde birbirlerinden kemerlerle ayrılan, üstleri tonozlu, önü açık revaklar şeklinde beş gözlü bir bölüm bulunmaktadır. Bunlardan ortadaki tonoz diğerlerinden daha geniş ve yüksektir.
                    Caminin iç mekanı; kenarları masif kalın duvarlar ve ortada beş büyük kemerli bölümden oluşur. Burasını enine dört, boyuna altı sıra halinde yirmi dört adet ayak taşır. Orta sahın kıbleye dikey olarak kademeli tonozlarla yapılmışken, iki yandaki bölmeler kıbleye paralel biçimde yedişer hücreli olarak yerleştirilmiştir.
                   Orta tonoz kubbesiz ve altı pencerelidir. Kıbledeki dört ve yanlardaki ikişer pencere sonradan açılmıştır. Caminin içi iri kesme taşlarla kaplanmıştır. Caminin doğu ve batısında birer kapı bulunmakta iken kıblesinde de bir kapı bulunmaktadır. Burası sonradan mihrap yapılmıştır. 
                   Mihrap kıble kapısı kapatılarak yapılmıştır. Siyah kesme taştan yapılmıştır. 
                   Minber kesme taştan yapılmıştır, Giriş kapısı düzdür, on basamaklı bir merdivenle daha az bir meyille yükselir.
                   Yapıldığı döneme ait caminin bir minaresi bulunmamaktadır. Yakın zamanlarda kuzey batı cephesinde binaya bitişik kesme taştan yapılmış bir minaresi bulunmaktadır. Ve minareye çıkış için cami içinden bir merdiven yapılmıştır. 

4 Aralık 2016 Pazar



LALA PAŞA CAMİİ





                    Selçuklu döneminde yapılan 13. yüzyılda yapıldığı anlaşılan Lala Paşa Camiin inşa tarihi net olarak bilinememektedir.
                    Lala Paşa Cami aynı zamanda Lale Cami olarak da bilinmektedir. Selçuklu dönemi eseridir. Kiçikapı meydanının güneyinde ve Kayseri Lisesinin güney doğusunda bulunmaktadır. Tarihi kayıtlarda "Lala Muhlisiddin Cami" olarak da geçmektedir. 
                    Ahmed Nazif  Efendi, camiin 1239 (M.1823) ve 1273 (M.1856) tarihlerinde tamir edildiğini, bitişiğine bir sıbyan mektebinin ve bir çeşmesinin bulunduğunu belirtmektedir. Çeşme hala varlığını korumakta iken sıbyan mektebi yok olmuştur.
                   

                        Mimari Yapısı

                    Kalın duvarlı, kemerli, tonozlu ve kesme taşlardan yapılmış bir inşadır. Kare planlı enine beş sıra teşkil eden, altı bölümlü tonoz sistemiyle örtülmüştür. Kemerleri 28 adet kare planlı ayak taşır. Caminin üç giriş kapısı bulunmaktadır. Esas kapı binaya bitişik türbenin yanında bulunmaktadır. İkinci kapı kubbe sahnının ekseni içerisinde, üçüncü kapı batı duvarına açılmıştır. Caminin güneydoğusunda camiye eklenen bir türbe mevcuttur. 
                    Mihrap önü orta kubbeye kadar aynı yönde yüksek beşik tonozludur. Üstten kare kaideli, sekizgen pahlı ve onikigen piramit bir külahla kapatılmıştır. Bu alanın dört küçük penceresi bulunmaktadır. Caminin kıblesinde alt bölümde dört penceresi vardır. Batı duvarında altı pencere bulunmaktadır. Doğusunda da dört pencere yer almaktadır.
                    İç mekan örtüsü mihrap önü dışında tonozlarla kıbleye paralel yerleştirilmiştir. Kemerlerin yan üçgenlerinde çift gözlü küçük pencereler dikkati çeker. Caminin mihrabı yuvarlak kemerli bir niş halindedir; üst kısmı sekiz köşe, aşağısı ise beşgendir. Bu mihrabın bina ile hiç alakası bulunmamakla birlikte hiç bir süslemeye de tabii tutulmamıştır. Fakat minber için aynısı söylenemez, mükemmel bir ahşap işçiliğini içermektedir. Maalesef bu minber fazlasıyla hırpalanarak tahrip edilmiştir.